TAVŞAN - Öykü / Sebahat Mayda YAVUZ





      TAVŞAN - Öykü / Sebahat Mayda YAVUZ


      ''Çocukluğum da her kış en az yarım metre kalınlığında kar görürdük. 90'lı yıllardan sonra göremedik pek.. O nedenle 10 cm'lik kar bile şaşırttı belki... Her şeye çabuk alışıyor insan galiba; görmeye de görmemeye de!



    Kar üzerine kuş kapanları kurardı ağabeylerim. Kapanın içine buğday serpelerler ve yiyecek bulamayan kuşlar mecburen yemek için girince, bir ucu ellerinde olan ipi çeker kuşları yakalardılar. Ben de ağlardım.
    Avcı olan babam, kar yağdığın da mutlaka ava giderdi. Karda izlerden tavşanı bulmak daha kolay olurmuş. Vurur ve getirirdi. O tavşanı yüzerken, ben tabii ki yine ağlardım. Hem de ''onun yavruları vardır, annesiz kaldılar'' diye sayıklaya sayıklaya... Sanki her vurulan... tavşan dişi miydi, yani anne tavşan mıydı ama çocuk aklımla hep öyle düşünürdüm.
    17 yaşıma kadar bir kez bile et yemedim. Hele tavşan ve kuş etinin hâlâ tadını bile bilmem! Oysa her hafta bir tavşan getirirdi babam eve...
    Bir gün yine tavşan getirdiğin de vurulanın yalnızca tavşan olmadığını anlamıştı!